İnanıp güvendiğim kim varsa, giderken yüreğimi paramparça etti. Kirlenmiş bu şehirde aslım kayıp, suretimi arar oldum her fırsatta. Yaşamak denilen şu çetrefilli durumdan yorgun düşerken bedenim, zaman kavramını yitirmişim, insan görünümlülere her baktığımda. Boşluklar içinde çırpındıkça, yıkmışım en güzel hayallerimi. Gölgeler ve belirsizlikler içinde kaybolmuşum ıssız kalabalıklarda. Ömrüm harmana tutulmuş, hazan bahçelerinin bitmeyen sonbaharında. Tıpkı hasat zamanı, boyun büken bir buğday tanesi gibi savruk gençliğim. Zamana inat, yaşanmışlıklara inat. Haşa isyan değil benimki. Hani derler ya, bir musibet bin nasihatten iyidir güven sonsuzluğunda. İnsanlara inanan yüreğim şimdi can veriyor, sıcak duran buz soğuğunda. Tesellim, yine annem oluyor başımı güvendiğim tek omuza yasladığımda.
Öykü Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder