Bazen öyle olumsuz bakarız ki hayata, her şey üzerimize üzerimize geliyor sanırız. Kapana sıkışmış gibi adeta. Kurtulmak ister bir yanımız ama çare de bulamayız. Çare ürettikçe kimimiz daha da dibe saplanırız. Kalan umutlarımız da gider, yok olur. Öyle umudumuzu kaybederiz ki ve kendimizi öylesine kötü hissederiz ki, hani biri çıksa daha da kötü şeyler dese umurumuzda olmaz. Çünkü zaten yeterince kötüdür her şey.
İnsanların elbette çevrelerine yaydıkları pozitif enerji çok önemli. Çoğumuz mümkün olduğunca bu enerjiyi yaymaya çalışsakta, itiraf edelim ki bir yerde çakılıp kalıyoruz. Melankolikleşiyoruz öyle anlarda. Değil çevremize kendimize hayrımız olmuyor..
Nasıl hissediyorsak öyleyiz sonuç itibarı ile. Mutsuz isek mutsusuz, çaresiz isek çaresiz, canımız yanıyor ise yanıyor. Ötesi var mı? Neysek o işte.
Yaşantımızda bir sürü olumsuzluk yaşayabiliriz.Yaşadığımız hayat, içinde bulunduğumuz konum, işimiz, hastalıklarımız, biten ilişkilerimiz, ailelerimizde verdiğimiz kayıplar vs vs. Sanırım yapmamız gereken şey, bütün bu olumsuzlukları olumlu hale çevirebilmek, ya da bizler için zor olsa da o şekilde bakmaya çalışmak. Çünkü yaşadığımız onca iyi yada kötü olan bütün olaylar bizim aslında pusulamız gibi. Şekillendirir ve yön verir. Tekrarını yaşayıp üzülmemek için, ya da aynı hatalara düşmemek için toparlanmamız ve takip etmemiz gerekir.
Yapacağımız en akıllıca iş, içinde bulunduğumuz durumu sadece kabullenebilmekte ve zor olsa da yeniden o eski gücümüzü kazanıp, bütün o olumsuzlukları olumluya çevirebilmekte.
Kolay mı? Elbette değil. Bütün bu yazılanlar keşke yazıldığı kadar kolay olabilse ve hayatımızda hemen uygulayabilsek.Yaralarımızı sarmak ya da o buhrandan kurtulabilmek için zaman gerekli. Zamana yaymak ve birazda olumlu düşünmek gerekli. Anlayacağınız yine iş bizlerde bitiyor. Beynimizde..
Yaşadığımız her olay kötüde olsa bize bir şeyler kazandırıyor. Bunu da göz ardı etmemek gerek. Sahip olduklarımıza şükretmemiz gerekiyor başta ve kendimize inanmamız, kendimizi sevmemiz. Başkalarının bizi düşünmesini, ilgilenmesini, ya da düştüğümüz an kaldırmasını beklemek yerine bizim kendimizi sevmemiz önemli. Bizim kendimize değer vermemiz ve inanmamız. Bizi üzen şeylerin yada memnun olmadıklarımızın bile içlerinde elbette güzel olan şeyler vardır. Bu yüzden şükredin sizlerde. Yaşadığınız olayların ve çevrenizdeki insanların sizi sıkmasına, üzmesine izin vermeyin. Ne kadar kontrollü olursanız olun, bazen yüreğinizin de sesini dinleyin.
Her anınızın, tüm yaşamınızın güzelliklerle ve olumsuzluklardan uzak olması temennim ile.
Öykü Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder